"27/7/1961 Canım Osmancığım, Sana mektup yazdıktan sonra, rahatsız olup, garnizon hastahanesine yatırıldığını [?] olan duyunca, deliye döndüm, derhal gidip, 2-3 arkadaşa telefon ettim, ve kendilerinden izahat istedim, hastalığının ENTEREPOLIT olduğunu öğrenince de, geniş nefes aldım, maamafih daha rahat etmek için, bu gün bizim Dr. ÜLKER Hanımdan bir randevu talep edip, daha mufassal malûmat istemek üzere görüşeceğim..."
Hayatı hakkında sınırlı bilgiye sahip olunan fotoğraf ustası Garabed Solakian, Konya´da 1895 yılında açılan ilk fotoğrafhanenin kurucusudur. Şehirdeki fotoğrafçılıkta yaşanan bu gelişme; Konya´ya Bağdat Demiryolunun ulaştığı, dolayısıyla şehrin seyyah ve araştırmacılar tarafından ziyaret edilip, tren yoluyla şehre Avrupai yeniliklerin gelmeye başladığı döneme denk gelir.
Sultan II. Mahmud devriyle başlayan Batı tarzı Türk resminin öncü isimlerinden biri olan Arif Mehmed ya da bilinen adıyla Müşir Arif Paşa (1808 - 1865), askeri vazifesi sırasında resimle uğramış; bilhassa Türk kıyafetleri konusunda derin araştırmalar yaparak, Osmanlı devlet adamlarının kostümlerini ustalıkla resmetmiştir. Bu çalışmalarından meydana gelen ve 1873 yılında Paris´te ve İstanbul´da yayınlanan "Mecmûa-i Tesâvîr-i Osmâniyye", "Türkiye´de ilk resimli" kitap olarak takdim edilmiş ve uzun yıllar Türk kültürü ve tarihi araştırmacılarının başucu kaynaklarından biri olmuştur.
"Abdülhamid kruvazörü" olarak 1903 yılında İstanbul sularına gelerek Osmanlı donanmasına katılan ve II. Meşrutiyet´in ardından adı Hamidiye olarak değiştirilen gemi
1980 yılında Papa II. Jean Paul´un portresini yapması için çağrılması ve 1986´da dünya barış yılına ithafen yaptığı resmin sergilenmesiyle dünya çapında tanınan Rasin Arsebük'ün, portrelerinde kendine özgü bir tarzı vardır; figürler zayıf uzun saçlı, özelikle büyük ve canlı gözleriyle dikkat çekmektedir.
Ankostik [Encaustik], balmumlu boyalarla resim yapma tekniğidir. Eski Yunan’dan beri kullanılan teknik, Bizans ikonalarında da varlığını korumuş, boya zerrelerini koruyan balmumu sayesinde birçok örneği günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Galip Kemali Söylemezoğlu terekesinden olan mektup, "... İtalya efkar-ı umumiyesinin Anadolu meselesiyle pek mütevaggil olarak son zamanlarda müttefiklerinden görmekde olduğu muameleden dolayı âtiyen başka taraflara temayül etmekdeki istidadı günden güne artmakda olduğuna dair 1 Teşrinievvel 919 tarihli dört numaralı tahrirat-ı aliyyeleri mütalaagüzar-ı âcizi oldu..." ifadelerini içermektedir.