“Aşk-ı Memnu, Mâi ve Siyah, Kırık Hayatlar” gibi, Türk edebiyatının ilk büyük
romanlarını yazan Halid Ziya Uşaklıgil’in (1866 – 1945), muhtemelen 1920’li yıllarda
çekilmiş, çok nadir bir vesikalık fotoğrafı…
"Avusturya-Macaristan tebasından olub yedi sene zarfında mâşiyen [yürüyerek] devr-i âlem seyahatini icra eylemek üzere 17 Nisan sene 1321 tarihinde devlet-i müşârun-ileyhanın [söz konusu ülkenin] Suben şehrinden yola çıkdım cebimde yalnız yedi para var idi bu gibi bir emr-i müteassirin icrasına saik olmaklığım sırf birçok bilad-ı meşhurenin [meşhur ülkelerin] resimlerini havi birkaç risale-i hatırat neşr ve derununda her memleketin adab ve âdâtını izah ve nail-i muavenetleri olduğum zevat-ı kiramın [yardımlarına eriştiğim değerli kimselerin] ismini zikreylemekden ibaretdir..."
Türk edebiyatının en ihmal edilmiş yazarlarından Nahid Sırrı Örik’ten (1895 – 1960), Hüseyin Rahmi Gürpınar´ın ölümü dolayısıyla; Hüseyin Rahmi´nin yakın dostu ve ölümüne kadar bütün eserlerinin basımını yapan, Hilmi Kitabevi sahibi Hilmi Çığıraçan´a yazılmış olduğunu tahmin ettiğimiz, Osmanlıca mektup... "Pek Muhterem Efendim, Hüseyin Rahmi Bey’in ölümü münasebetiyle zat-ı alilerinizi taziye etmek isterim. Bu pek değerli adamın hayatını etraflıca tetkik edecek olanlar, onun seksen yıl yaşayıp bu kadar çok eser verebilmiş olmasına sizin ve Hulusi Bey’in hayırlı tesirlerinizi göreceklerdir..."
"Sevgili Ayla Hüngen için" ithaf ve imzasıyla.
Duran Karaca’nın sanatı, yöresel Türk resminin özgün örnekleri arasında yer alır. Doğup büyüdüğü Çukurova çevresinin pamuk işçileri ve bu yörenin görünümleri onun resimlerine sürekli bir konu oluşturmuştur.
Zarf üzerinde, "Güzel resimlerinizin agrandismanını yaptırınız. Tavsiyelerimizi dinlerseniz muvaffak olunur. Teşkilatımız gayet mükemmel olduğu gibi siparişler dahi sürat-ı fevkalade ile icra olunur." yazılıdır.