Yedi Meşaleciler içinde şiire ömrü boyunca sadık kalan Ziya Osman Saba (1910 - 1957), Türk şiiri içinde çok özel bir yere sahiptir. Mütevazı ve küçük dünyası içinde, kendine özgü ve derine işleyen bir şiir dünyası yaratan Ziya Osman Saba, kendisini "Aramızda bir ermiş yaşadı." diye anan Yaşar Nabi'nin ifadesiyle "Duygulu ruhundan çekip çıkardığı, ürpertici şiirler sundu bize." Müzayedeye sunulan şiir, Ziya Osman Saba'nın bu kendine özgü şiir dünyasını çok iyi yansıtan, "ürpertici" şiirlerine bir örnektir. "En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz / Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz."
Deftere sergi hakkındaki duygu ve düşüncelerini kaleme alan isimlerden bazıları: Mehmed Fuad Köprülü, Hasan Âli Yücel, Recep Peker, Ali Rana Tarhan, Münir Nureddin Selçuk, Karikatürist Ramiz...
Tahir Alangu'nun sorularını yanıtlayan Besim Akımsar, hayatından bahsettiği giriş bölümünün 2. maddesinde mesleğinin yazım uğraşına etkisine dair şu trajikomik kesiti paylaşmıştır: "Şimdi gazetecilikle uğraşıyorum. Sabah Postası gazetesinde sekreterim. Gece sekreterliği, sanat çalışmalarını köstekliyen zanaatların başında gelir. Bir gece içinde çuval çuval keçi boynuzundan farkı olmıyan tomar tomar öyle zırva nesneler okumak zorundasınız ki, ertesi sabah yazmaya-okumaya karşı bayağı ikrah duyuyorsunuz. Harflerin yirmidokuzuna birden lânet okuduğum günler çoktur."