Başyazarlığını Mehmed Rauf'un yaptığı haftalık edebî hanım dergisi Süs'ün bu sayısında, "Yeni Saçlar Nasıl Yapılıyor?", "Salon Adab-ı Muaşereti", "Son Moda" vd. başlıklı yazıları içermektedir.
Türk edebiyatının ilk büyük romanlarını yazan Halid Ziya Uşaklıgil (1866 – 1945), aynı zamanda, kendisinden sonra gelen bütün romancıların "üstat" olarak gördüğü, Türk edebiyatının en büyük romancılarındandır. II. Meşrutiyet sonrasında sarayda mabeyn başkâtibi olarak görev yapan yazar, "Saray ve Ötesi" ve "Kırk Yıl" gibi hacimli hatıra kitaplarıyla da dönemine tanıklık etmiştir. "Birader-i Azizim, Efendim
Saray-ı Hümayundan ve perşembe günlerinden maada nerede ne gün ve hangi saatte..."
Aile mesleğini sürdürerek eczacılık okuluna devam ettiği sırada Hezarfen Hattat Necmeddin Okyay´ın da talebeliğine devam eden Uğur Derman, ta´lîk hattan icazet aldıktan sonra diğer hat türlerinin de inceliklerini öğrenmiştir. Aynı yıllarda Süheyl Ünver, Macid Ayral ve Halim Özyazıcı gibi üstatlardan da müzakere yoluyla istifade eden Derman, geleneksel sanatlar alanında dersler vermiş, yayın faaliyetlerinde bulunmuştur.
Sayfaları açılmamıştır.
"1. Bu kartı sahibinden başkası kullanamaz. 2. Mağazaya girişte ve her istenişte kartın gösterilmesi mecburidir. 3. Kart sahibi kendi ihtiyaçları dışında başkaları için alış veriş yapamaz..."
Kral IV.Philip´in Eski ve Yeni Süvarileri Üzerine: Beş Kitabı
Süvari taktikleri üzerine yazılmış en önemli ilk kitaplardan biridir. Eski savaşlarda fillerin ve develerin kullanımı da dahil olmak üzere süvari tarihinini ayrıntılı olarak ele alır. Her bir atlının ayrı ayrı temsil edildiği eserde çok sayıda gravür bulunur. Metin ve gravürlerle süslü bu eser, savaşta atlara nasıl bakılacağını, taktikleri, idareyi ve yönetimi anlatır.
"Gelişme, nekahat ve anemilerde en önemli maddeler bir yana... VİTATONİK ELİKSİR diğer yana... Süt + Portakal Suyu + Elma Suyu + Et Suyu = 1 VİTATONİK ELİKSİR." Postadan geçmiş.
Dahiliye Nazırı Talat Paşa tarafından Maliye Nazırı Cavid Bey´e, İstanbul´dan Berlin´e 10 Nisan 1915 tarihinde gönderilmiş olan şifreli üç parça telgraftan birinde Enver Paşa´nın Çanakkale müdafaasından emin olduğu bildirilmekte, bir diğerinde ise Almanlarla imza edilecek mukavele ile alakalı özet bilgiler ibraz edilmektedir. Cihan Harbi´nin bütün cephelerde sürdüğü ve Çanakkale Savaşı´nın olanca ateşiyle Osmanlı Devleti´ni sarstığı bir tarihte, Ermeni tehcirinin hemen arifesinde devletin çok önemli iki bakanı arasında yapılmış olan bu şifreli muhaberatın ne kadar önem arz ettiği tahmin edilebilir. Bunların yanı sıra lot içerisinde "Omer Farouk" (Şehzade Ömer Faruk Efendi?), "Cherif" (Şerif), "Zia" (Ziya) ve "İsmail" (İsmail Canbulat? İsmail Enver?) tarafından gönderilmiş, tahminden öteye varan sağlıklı kimlik tespiti için etüde muhtaç telgraflar da mevcuttur.