Fevzi Çakmak görselinin üstünde yer alan yazıda "Fevzi Paşa'nın nutkunun en sonunda : <... Anadolu faciası bu suretle hakkımız derecesinde parlak bir zaferle hatim bulmuştur .> demiş ve şiddetle alkışlanmıştır." yazılıdır.
Yahya Kemal Beyatlı, sağlığında hiç kitap yayımlamamış olmasına karşın, dergi ve gazetelerde yayımladığı şiirleri ve yazılarıyla, yaşadığı dönemde Türk şiirinin ve nesrinin en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edildi, edebi çevrelerde hep “üstat” olarak anıldı ve her çevreden saygı gördü. Fikrî, tarihî ve edebî eğilimleri, Fransa´da geçirdiği yılların etkisinde gelişen Beyatlı, siyasi görevlerde de bulunmuş ancak TBMM üyeliği ve elçilik yıllarını daha çok çevresindekilerle tarih ve edebiyat sohbetleri, konferanslar ve neşir faaliyetleriyle geçirmiştir. Fotoğraf, "Abbas Beyefendiye, Hâlis asaletine ve güzide hilkatına saygımla, 1947, Yahya Kemal" ithafıyla imzalıdır.
Mektubuna, Raif Bey´den kendisine gelecek mektupların varış adresini koordine etmesini rica ederek başlayan Türkeş, mektubun devamında memleketin siyasi karmaşıklığını ifade eden şu gelişmeleri bildiriyor: "Memleketten gelen haberler hiç ümit verici değil. İnönü, AP'lileri Ordu vasıtasıyle korkutarak memleketin muhtaç olduğu acele hamleleri bir kenara atmak ve şahsi hırsları tatmin yolunu tutmuştur. Fakat Millet artık gözünü iyice açtı sanıyorum. Bunları hazzetmiyeceği muhakkaktır."
12 Eylül 1961 tarihli mektup sureti, "Muhterem Selim Beyefendi" hitabıyla başlamaktadır. Mektupta, sabık iktidar mensuplarının infaz cezalarının hafifletilmesi ve ihtilalin ilk günlerinde kararlaştırıldığı gibi İsviçre´ye gönderilmeleri tavsiye edilmiş, aksi takdirde memleketin iç huzursuzluğunun artacağına dikkat çekilmiştir. "Kutlama" başlıklı metin ise, Türkeş´in "Ak İhtilal" olarak nitelendirdiği 27 Mayıs İhtilali´nin birinci yıldönümü vesilesiyle kaleme alınmış, ana hatlarıyla ihtilalin gerek ve yararları ifade edilmiştir.