Ferâşet, Arapça bir kelime olup sermek, döşemek, süpürmek manalarına gelir. Osmanlı terimlerinde ferrâş; vakıf eserlerini temizleyip süpürenlere denmektedir.
Türk bestekâr Rauf Yekta'ya ait "Dede Efendi" ve "Dârül-Elhânlar Tarihine Bir Nazar" makalelerinin yanı sıra "Garbda Bugünkü Opera Hayatı", "Rus Musikisine Bir Nazar" vd. başlıklı yazıları içermektedir.
Derginin bu sayısında Abdullah Cevdet'e ait "Çanakkale, Derviş ve Şeyh", Hüseyin Daniş'e ait "Mes'adet-i Hayat", M. Rauf'a ait "Amerika'da Seyahat" başlıklı yazılar yer almaktadır.
Çeşitli illerde mutasarrıflık ve valilik yapan Mehmed Ali Ayni, başarılı memuriyet hayatı yanında yazdığı ve tercüme ettiği kitaplar, açtırdığı okullarla ilim ve kültürün ülkenin en uzak köşelerine kadar yayılmasında da katkı sahibi olmuştur.
Türkçeye gösterdiği değeri, "Türkçe benim ses bayrağım" cümlesiyle ifade eden, Türk edebiyatının en üretken yazarlarından Fazıl Hüsnü Dağlarca´ya ait kitabın imzalı bu nüshasındaki ithaf, "Genç Tevfik İhtiyar için 6.5.1976" şeklindedir.
Kendisi de Mevlevi olan Sultan Reşad, I. Dünya Savaşı´nda Mevlevilerin hem manevi desteğini önemsemiş hem de bizzat savaşa katılmalarının oldukça faydalı olduğunu düşünüp Mevlevileri Filistin Cephesine göndermek üzere Mücâhidîn-i Mevleviye Alayını kurmuştur.
Behçet Necatigil, modern Türk şiirinin hiçbir akımına katılmayıp her akımdan biraz etkilenmiş, aynı zamanda her akımı önemli ölçüde etkilemiş, oldukça üretken bir şair, oyun yazarı, çevirmen ve de öğretmendir.