Yazmaya oldukça geç başlayan ve ilk kitabını 50 yaşından sonra yayımlayan Abdülhak Şinasi Hisar´ın bu kitabı, servet içindeyken sonsuz ihtirasları ve tuhaflıkları yüzünden rahata kavuşamayan Ali Nizami Bey’in, her şeyini yitirdikten sonra Bektaşi şeyhliğine soyunup huzur buluşunu anlatan bir uzun hikâyedir. Kitabın imzalı bu nüshasındaki ithaf, "Kıymetli ... dostum Baki Süha Ediboğlu'ya muhabbetle. A. Şinasi Hisar" şeklindedir.
Almanya Kassel Güzel Sanatlar Akademisi´ni bitirdikten sonra çeşitli ülkelerde 100´den fazla çeşitli sergiler açmış, grup sergilerine, bianellere, trianellere ve uluslararası sanat fuarlarına katılmıştır.
Türkiye´nin en uzun ömürlü mizah dergilerinden olan Akbaba, 1922 yılında Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon tarafından kurulmuş ve kesintilerle birlikte 1977´ye kadar yayın hayatını sürdürmüştür. Zaman içerisinde de toplumun yoksul kesiminin dergisi olarak geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
Alman İmparatorluğu Donanması´nın ilk okyanus ötesi savaş gemilerinden biri olan zırhlı, Alman İmparatorluğu Donanması´nın ardından son olarak Osmanlı donanmasında görev yapmıştır.
Dilekçede Karagöz Oğlu Hafız Mehmed babasının mezkur mescidde imam olarak görev yaptığını ve mescide dörtte bir hissedar olduğunu belgeleli olarak gönderiyor. Dilekçede isteği mescide imam olarak tayin edilmek ve babasının hissesini üzerine almaktır. Arka sayfada, Evkaf Cemiyeti tarafından dilekçe incelenmiş ve olumlu cevap verilmiştir.
İlanda, Zeynel Abidin´in sahip olduğu diplomalar ve sertifikalar belirtilmiş sonrasında Zeynel Abidin´in ilgilendiği hastalıklar ve tedavi süreçleri hakkında bilgiler verilmiştir.
Cephede İstanbul'u düşleyerek tatlı tatlı uyuduğundan bahseden hatıratın sahibi, savaş esnasındaki günlük yaşantısına dair detayları, uyku ve yemek düzenini, asker arkadaşları ve komutanlarıyla olan münasebetlerini, seyahatlerini, Alman zabitlerle olan ilişkilerini ve düşman hatlarındaki hareketliliği anlatmaktadır.