Ferâşet, Arapça bir kelime olup sermek, döşemek, süpürmek manalarına gelir. Osmanlı terimlerinde ferrâş; vakıf eserlerini temizleyip süpürenlere denmektedir.
Zarfın üzerinde, "Sultan Mahmud Türbesi'nde Doktor Besim Ömer Paşa Hazrretlerinin devlethanelerinde İzzetlü Mahmud Agah Beyefendi'nin haremi İffetlü Hanımefendi … mahsusdur" yazılıdır. Mektuplardan biri, Bursa'da Prenses başkanlığında Hilal-i Ahmer Kadınlar Şubesi'nin kuruluşuna ve biçki-dikiş okulları için gösterilen hizmetlere değinmektedir.