Edebiyata Fecr-i Âti topluluğu içinde başlayan ve sonradan Milli Edebiyatçılara katılan Hamdullah Suphi Tanrıöver (1885 - 1966), Türk Ocağı kurucusu ve en uzun süreli başkanı, yazar ve çok ünlü bir hatiptir. Eşi Ayşe Saide Hanım´la 1915 yılında Çanakkalede tanışmış, 1917 yılında da evlenmişlerdir.
Tarık Buğra´nın (1918 – 1994), en ünlü romanı Küçük Ağa, 1984 yılında yönetmen Yücel Çakmaklı tarafından 8 bölümlük bir dizi olarak televizyona uyarlandı. Dönemin neredeyse bütün Yeşilçam ünlülerinin rol aldığı dizi, Türk televizyon tarihinin o güne kadarki en pahalı ve en çok ilgi çeken dizisi oldu. Fotoğraf; yazar Tarık Buğra, yönetmen Yücel Çakmaklı ve "Küçük Ağa" rolündeki başrol oyuncusu Çetin Tekindor, dizinin montajını izlerken çekilmiş.
Kapak görseli yazısı: "YENİ MEBUSLAR YENİ MECLİSDE - Gazi Paşa: Geçen meclisi teşkil eden arkadaşlarınız İstiklâl Harbini yapdılar ve millete zaferi hediye etdiler. Sulhü yapmak memlekete … vazifesi de size düşüyor. Bakalım siz de onlar kadar memlekete nâfi´ [faydalı] olabilecek misiniz?"
Ressam ve akademisyen olan Koçan, Bayburt´un Bayraktar köyünde açtığı sanat müzesi ile yöre insanının ekonomik açıdan kalkınmasına destek vermiş ve geleneksel el sanatlarının yok olmasını engellemiştir.
Sözlükte “tavaf eden” anlamına gelen ve hadis kaynaklarında da bu anlamda kullanılan mutavvif kelimesi daha sonra “tavaf ettiren” mânasını kazanmış ve hacıların kalacak yerleri, yeme içme, sağlık vb. meseleleriyle ilgilenen, haccın rükünlerini yerine getirmelerine yardımcı olan kişiler için bir görev unvanı haline gelmiştir. Bu anlamda ayrıca delîl, muallim ve şeyhü’l-hac tabirleri de kullanılmaktadır.