İbrahim Hakkı Konyalı´nın (1896 - 1984); Üsküdar, Erzurum, Akşehir, Niğde, Aksaray, Kilis, Beyşehir gibi il ve ilçelerin abideleri ve tarihleri hakkında eserler vermiş, çok önemli bir tarihçi ve kitabe uzmanıdır.
Türkiye´nin en uzun ömürlü mizah dergilerinden olan Akbaba, 1922 yılında Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon tarafından kurulmuş ve kesintilerle birlikte 1977´ye kadar yayın hayatını sürdürmüştür. Zaman içerisinde de toplumun yoksul kesiminin dergisi olarak geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
"Yunan ordusu birçok esliha [silah], top, cebhane ve levazım-ı saire terk ederek münhezimen [yenik bir halde] firar ediyor. Kürd aşiret süvarileri düşmana soluk aldırmıyor, henüz ta´dad edilemeyen üseranın [sayılamayan esirlerin] mikdarı her an tezayüd etmekdedir [artmaktadır]."
Müstekil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği´nin başkanlığını yürütmüş. 1934 ve 1940 yılları arasında İstanbul´da, Ankara´da ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde resim öğretmenliği yapmış ve kişisel sergiler açmıştır.
I.Dünya Savaşı’nın sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi’nin 5. ve 20. maddeleri ile işgalciler, Anadolu’nun işgaline karşı durarak Türk askerî gücünü kırmak ve yok etmek isterler. Türk İstiklal Savaşı’nda yapılan mücadeleler içerisinde İnönü Muharebeleri önemli bir yere sahiptir. 6-11 Ocak 1921 tarihleri arasında gerçekleşen Birinci İnönü Muharebesi ve 26-31 Mart 1921 tarihleri arasında gerçekleşen İkinci İnönü Muharebesi yeni kurulacak devletin oluşturduğu düzenli ordunun kazandığı ilk muharebeler olup, Türk İstiklal Savaşı’nın seyrini değiştiren önemli mücadeleler olmuşlardır.
"İstanbul´da Köprübaşı´nda fotoğraf makineleri ve teferruatı
Cam, kâğıd, ecza ve saire
Her dürlü eşya-yı askeriye
Fanila, çorab, gömlek, yaka, boyun bağı ve saire
Meşin bavul, çanta, para çantası
İspor ve seyahat eşyası
Lavanta, kolonya, sabun, oyuncak
Gayet zarif kartpostallar, salon kartları"
Bir kenarı yırtıktır.
Sözlükte “tavaf eden” anlamına gelen ve hadis kaynaklarında da bu anlamda kullanılan mutavvif kelimesi daha sonra “tavaf ettiren” mânasını kazanmış ve hacıların kalacak yerleri, yeme içme, sağlık vb. meseleleriyle ilgilenen, haccın rükünlerini yerine getirmelerine yardımcı olan kişiler için bir görev unvanı haline gelmiştir. Bu anlamda ayrıca delîl, muallim ve şeyhü’l-hac tabirleri de kullanılmaktadır.