Sağlığında hiç kitap yayımlamamış olmasına karşın, dergi ve gazetelerde yayımladığı şiirleri ve yazılarıyla, yaşadığı dönemde Türk şiirinin ve nesrinin en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edilen, edebi çevrelerde hep “üstat” olarak anılan ve her çevreden saygı gören Yahya Kemal Beyatlı (1884 – 1958), 1946 seçimlerinde meclise giremeyince, bağımsızlığını yeni ilan etmiş Pakistan´a büyükelçi olarak atandı ve yaş haddinden emekli oluncaya kadar Karaçi´de elçilik görevini sürdürdü.
Mehmed Akif´in desteği ve başyazarlığı ile Eşref Edip tarafından yayımlanan dergi, İslam dünyasının uyanması ve yükselmesi için çalışmayı en kutsal görev bildiğini belirtmiş ve meşrutiyet yanlısı bir tavır benimsemiştir. Yazar kadrosunda Babanzade Ahmed Naim, Yusuf Akçuraoğlu, Şerefeddin Yaltkaya, İbrahim Alaeddin Gövsa gibi isimler yer almıştır.
1891-1944 yılları arasında çıkarılan ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun yayın organı olan Servet-i Fünun, Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili yayınlarındadır.
1909 Bursa Sergisi’ne gelen Sultan Mehmed Reşad´ın, I. Dünya Savaşı sürecinde Bursa’ya gelen İngiliz generallerinin ve 1923 senesinde Mustafa Kemal Paşa’yı görmek için Bursa´ya da uğrayan The Saturday Evening Post dergisi yazarı Isaac F. Marcosson´ın ağırlandıkları oteldir.
"Mümtazcığım, 19 Nisan tarihli mektubunu 23 Nisan´da aldım. Bilsen ne kadar sevindim. Bana hayat bahşeden mektubunu ağlayarak okudum. Ah Mümtazcığım, sensiz bana her yer karanlık geliyor. Daima müteessirim. Ruhumda her daim ağlamak için büyük bir ihtiyaç var. Fakat ağlamayacağım. Sen gelinceye kadar ağlamayacağım. Bana öyle söylüyorlar. Ben de onun için sabredeceğim. Yolcu arkasından ağlamak iyi değilmiş. Sana rica ederim, sakın ağlama. Her dakika Cenâb-ı Hakk´a dua edelim. Ben beş vakit namazda ordumuzun muzafferiyet ve selameti için dua ediyorum. İnşallah sıhhat ve afiyetle İstanbul´a avdet edersin (dönersin) de mes´ud olarak yaşarız. Mümtazcığım beni mektupsuz bırakma. Ben sana her zaman mektup yazarım. Mektubunda nerede bulunduğunu da yazmayı unutma. Bakî seni Cenâb-ı Hakk´a emanet ederim sevgili Mümtazcığım."