İşhad [İctihad] dergisi, Abdullah Cevdet'in idaresinde yayımlanan Batılılaşma ve İslam hukukunda ıslahat taraftarı ilmî, siyasî ve edebî içerikli bir dergi olup yazar kadrosunda Reşad Nuri, Halide Edib, Ahmed Haşim, Mehmed Fuad Köprülü gibi değerli isimleri barındırmıştır. Derginin bu sayısında ise Abdullah Cevdet imzasıyla "Yusuf İzzeddin Efendi Hazretleriyle Mülakat", Celal Nuri'ye ait "Masal" vd. başlıklı yazılar yer almaktadır.
Vilayet Mektubculuğu'na hitaben "Acildir" başlığıyla kaleme alınmış, Kosova'nın bir şehrinde yaşanan kundaklama ve yağmalama vakaları üzerine gerekli tahkikatı yapmak, söz konusu eylemleri gerçekleştiren eşkıyaları tutuklayıp Divan-ı Harb'e sevkedip ahaliden destek verenler hakkında da gereğini yerine getirmek üzere Merkez Sermüstantiki [Başsorguç] Şükrü Efendi'nin yanında Sırp Hududu Kumandan ve Komiseri Kaimmakam Halid Bey ve Erkan-ı Harb Yüzbaşısı ? Efendi'den oluşan ekibin gönderilmesi kararı hakkında.
Aslında Mekteb-i Tıbbiye mezunu olmasına ve felsefe eğitimi almamış olmasına karşın, felsefeye ilgisi nedeniyle “Feylesof Rıza” olarak tanınan Rıza Tevfik (1869 – 1949); felsefeci, siyasetçi ve şair kimliğiyle son dönem Osmanlı aydınlarının en ilginç simalarından biridir. Sevr Antlaşması’nı imzalayan Osmanlı delegasyonunda bulunduğu için, diğer “Yüzellilikler” gibi uzun yıllar sürgünde yaşamıştır. Filozof'un pozuna büründüğü "Musa'nın Hükmü" heykeli, halkına "On Emir"i bildirmek üzere Sina Dağı'ndan dönen Musa'nın, onları altından bir buzağıya taparken görmesiyle yaşadığı hayal kırıklığı ve öfkeyi yansıtır. Çok şık ve eski ahşap çerçevesi içinde (Çerçeve boyutları: 19 X 25 cm)...
Çağdaş Türk romanının en önemli simlerinden Adalet Ağaoğlu (1929 - 2020), imza gününde eleştirmen Fethi Naci (1927 - 2008), şair ve denemeci Salah Birsel (1919 - 1999) ile birlikte…
"Ben, babamı hiçbir zaman padişah olduğu için sevmedim. [...] O sevgidir ki, işte bana bunları yazmak hissini veriyor." ve "Ey benim bütün mevcudiyetimle perestiş ettiğim babacığım! Sen benim hayatımın ruhu gönlümün kalbimin hüsn-i saadeti her şeyim sen değil miydin?" ifadelerini kaleme alan Şadiye Sultan´ın, "Hayatımın Acı ve Tatlı Günleri" ve "Babam Abdülhamid Saray ve Sürgün" başlığıyla neşredilen hatıratının kendi el yazısıyla müsveddesidir. Şadiye Sultan, babası Sultan Abdülhamid Han´ın tahttan indirilip Selanik´e sürgüne gönderilmesini, aralarındaki ilişkiyi, yaptığı evlilikleri, kızıyla yaşadıklarını ve Türkiye´ye dönüşünü anlatmaktadır.
Şiire, Garip şiirine yakın bir anlayışla, sokak dilini ustaca kullanarak başlayan ve giderek II. Yeni´ye yaklaşan Metin Eloğlu (1927 - 1985) ressam olarak da lekeci bir anlayışla soyut ve figüratif çalışmalar yaptı. Çok sayıda sergi açtı ve çok sayıda ödül aldı. / Paspartulu, çerçeve içinde (Çerçeve boyutları: 33,5 X 45,5 cm)...