"Karagöz: Eksik olma Paşam, himmetinle Anadolu mamur oldu, her taraf şeref buldu. Fakat şu güzelim çiçekleri harab eden kurtlara bir şey yapmayacak mısın. Mustafa Kemal Paşa: Merak etme Karagöz. Onların köküne ben yakında kibrit suyu dökeceğim. Sen keyfine bak!"
İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin ileri gelenleri arasında yer almış olan Resneli Niyazi, 1897 Türk-Yunan Savaşı'ndaki başarıları ile tanınmış bir isimdir.
Cemil Senâ'nın mektubu, "Pek muhterem efendim" hitâbıyla başlamakta olup, mektup Cemil Senâ'nın kitabını eleştiren birine yazılmıştır. Cemil Senâ kitabı hakkındaki bazı eleştirilere hak vermekle birlikte cevap vermektedir. "Bendenizi 1927 yılında Paris'den avdet ettiğim zaman Cevdet Bey'de görmüştünüz. Kendileriyle muarefem de o tarihe rastlar...Aradan yıllar geçti materyalist değilim.... Kitabım hakkındaki mütalaanızda haklısınız...."
İkinci kuşak Tanzimatçılar için de az ve öz yazmış yazarlardan olan Samipaşazade
Sezai Bey (1860 – 1936), “Sergüzeşt” romanıyla ilk gerçekçi romanın, “Küçük Şeyler”
adlı hikâye kitabıyla da Batı ölçüsündeki ilk hikâyelerin örneklerini vermiştir.
Yazı: "Kaderde ne ise olur etme merak, Heva-yı nefse uyma Hakk'ın emrine bırak, Altundan ağaç olsa zümrütden yaprak, Akıbet gözünü doyurur bir avuç toprak, İstikamet bir selamet-i rahdır, Doğruların yardımcısı Allah'dır"
Edebiyat tarihimizin en uzun soluklu ve en etkili dergilerinden biri olan Servet-i Fünûn´un kurucusu ve sahibi, yayıncı, matbaacı, yazar ve mütercim Ahmet İhsan´ın (1868 - 1942), "Azizim İzzet Bey" hitabıyla başlayan, kısa bir mektubu...
Sağlığında hiç kitap yayımlamamış olmasına karşın, dergi ve gazetelerde yayımladığı şiirleri ve yazılarıyla, yaşadığı dönemde Türk şiirinin ve nesrinin en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edilen, edebi çevrelerde hep “üstat” olarak anılan ve her çevreden saygı gören Yahya Kemal Beyatlı´nın (1884 – 1958), kalabalık bir grupla birlikte, yemek masasında çekilmiş bir fotoğrafı...