Türk ressam Mehmet Ruhi Arel 1880’de İstanbul’da doğmuştur. Bahriye Mektebi’ni ve Sanayi-i Nefise’yi bitirdikten sonra Paris’e gitmiştir. Paris Güzel Sanatlar Ulusal Yüksek Okulu’nda Fernand Cormon‘un yanında beş yıl çalışan Arel, Birinci Dünya savaşı başlayınca yurda dönüp, Akademi’de perspektif muallimliğine tayin edilmiştir. Darüleytam, Kabataş, Namık Kemal, Kız Muallim okullarında ve Bahriye’de resim öğretmenliği yaptı.
"Osmanlı-İtilâf-ı Müselles Muharebesi Tebliğ-i Resmî/198. gün"; "Fransa'nın Son Ümidleri"; "İtalya'da Buhran-ı Vükela" vb. başlıklı yazılar içermekte olup Çanakkale cephesindeki durum dahil olmak üzere dünya savaşı ve siyasetindeki genel gidişattan bahsedilmektedir.
"İktisad Vekaletine Sırrı Bey'in İntihabı", "Fen Aleminde Mühim Bir İnkılab: Einstein Nazariyesi", "Kabine Buhranı" vd. başlıklı haberler içermektedir.
Hasan Takizade tarafından siyasi içerik üretmek üzere 1914'te Almanya'da yayın hayatına başlayan dergi, yazılarını Rusya karşıtlığı ve Almanya sempatizanlığı temeline oturtmuş ve İran halkını bu doğrultuda etkilemeyi amaçlamıştır. Dergi Almanya tarafından finanse edilmiştir.
Hüsamettin Bozok tarafından çıkarılan ve 1950-1984 yılları arasında yayın hayatına devam eden Yeditepe dergisi, özellikle İkinci Yeni'ye yer vermesiyle edebiyata yön vermiş önemli edebi dergilerden birisidir.
Günümüz şairlerinden Şükrü Erbaş´ın, henüz hiçbir kitabı yayımlanmamış, 27 yaşında bir şairken, Hasibe Ayten tarafından çıkarılan ve 12 Eylül darbesiyle kapatılan "Sesimiz" dergisine yazdığı 8 Haziran 1980 tarihli mektup… "… İki de şiir yollasam ´Şiir yollamak için bu kadar söze ne gerek var?´ gibi bir düşünceye kapılır mısınız? Siz yanılırsınız, ben de üzülürüm böyle düşünürseniz...."
Mektup, "Kardeşim Mehmet, Uzun zamandır hasret kaldığım türden; güvenilir, sağduyu sahibi, iyi niyetli, aydın bir Türk milliyetçisinin görüşlerini yansıtan mektubunu gerçekten mutluluk içinde okudum." ifadeleri ile başlamaktadır.
Mondros Mütarekesi ardından İstanbul'a gelen İngilizler tarafından Türkiye'de sorgusuz sualsiz bir yakalama süreci başlatılmış, tutuklananlar bir süre sonra Malta Adası'na sürülmüştür. Malta'ya gönderilen ve sürgün kampında tutulan kimseler arasında sadrazam, şeyhülislam, mebus, harbiye nazırı gibi ileri gelenler de yer almıştır. Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir, İsmet İnönü gibi paşaların da sürülmek istenip yakalanamadığı bilinmektedir.
Sağlığında hiç kitap yayımlamamış olmasına karşın, dergi ve gazetelerde yayımladığı şiirleri ve yazılarıyla, yaşadığı dönemde Türk şiirinin ve nesrinin en büyük temsilcilerinden biri olarak kabul edilen, edebi çevrelerde hep “üstat” olarak anılan ve her çevreden saygı gören Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958), 1946 seçimlerinde meclise giremeyince bağımsızlığını yeni ilan etmiş Pakistan´a büyükelçi olarak atanmış ve yaş haddinden emekli oluncaya kadar Karaçi´de elçilik görevini sürdürmüştür.