manşetler, "Bülent Ecevit'in Genel Başkan seçilmesi İnönü'nün Yalova sefasını etkilemedi", "Başbakan F. Melen'den seçim ortamını hazırlyabilecek yepyeni bir kabine kurması bekleniyor"
"Tuna Nehrinde, Ruslar Türk mevzilerini yok ediyor"
Açılış Fiyatı : 10.00₺
Güncel Fiyat : 11.00₺
Lot: 2 > Efemera
Usûl-i Mi‘mârî-i Osmanî (Osmanlı Mimarlık Usulleri) adlı bu kitap Viyana sergisinde Osmanlı mimari üslubunu tanıtmak için hazırlanmıştı. Bu kitap, Osmanlı mimarisiyle ilgili merak edilen sorulara yanıt verdiği gibi, görenleri hayran bırakan tarihi eserlerin planlarına ve inceliklerine de yer vermektedir. Osmanlı Devleti’nin ilk katıldığı milletlerarası sergi, 1851 yılında düzenlenen Londra Sergisi’dir. Daha sonra Paris, Chicago, Napoli ve Madrid’teki sergilere iştirak eden devlet, Sultanahmed Sergisi ile bu gibi sergilere ev sahipliği de yapmıştır. Osmanlı Devleti’nin katıldığı sergilerden biri de 1873 yılında düzenlenen Viyana Sergisi’dir. Devlet bu serginin hazırlıklarına yaklaşık iki sene kadar önce başlamıştır. Bu hazırlıklardan biri de Osmanlı’nın ihtişamlı devirlerinden kalan mimari eserleri tüm Avrupa’ya tanıtmak üzere bir yayın yapmaktır. Kitapta Osmanlı mimari eserlerinin bir kısmı renkli olmak üzere son derece itina ile çizilen şekil ve planları da yer almaktadır. Bu eser Osmanlı mimarisini görsel olarak ortaya koymaktadır.
Osmanlıca olan bu index sayfaları 10 adet olarak bir aradadır.
Dumlupınar Muharebesi ya da daha çok bilinen ismiyle Başkomutanlık Meydan Muharebesi, 30 Ağustos 1922'de Türk ve Yunan orduları arasında meydana gelen, Kurtuluş Savaşı'nın zaferle neticelenmesini sağlamış mühim bir savaştır.
Türk tıp tarihçisi olan Süheyl Ünver, dedesi hattat Mehmed Şevki Efendi'nin konağında beslenen sanatçı yanını Medresetü'l-Hattâtîn'de geliştirme imkânı elde etmiş ve bu esnada dönemin ünlü hattatları ile tezhip ve ebru ustalarını tanıma fırsatı bulmuştur. Türk-İslam tıbbına ait yazma eserler üzerine de çalışmalarda bulunan Ünver, ilim ve sanat çalışmalarının yanı sıra dönemin mutasavvıflarından Abdülaziz Mecdi Tolun ile de tasavvuf yolculuğunu sürdürmüştür.