Daha çok “Bu Vatan Kimin” şiiri ile hatırlanmasına karşın, şairliğinden çok, eleştirmenliği ve araştırmacılığıyla Türk edebiyatına çok büyük katkılar sağlamış olan Orhan Şaik Gökyay´ın (1902 - 1994), TED Ankara Koleji´nin efsane edebiyat öğretmeni Rüksan Günaysu´ya yazılmış mektup... "... Kitap sevgisi, okumak, yazmak bende hastalık halini aldı ve kütüphanem bayağı zenginleşti. Belki de on bini aşmıştır kitaplarımın sayısı..." Orhan Şaik Gökyay antetli zarf içinde...
Mondros Mütarekesi ardından İstanbul'a gelen İngilizler tarafından Türkiye'de sorgusuz sualsiz bir yakalama süreci başlatılmış, tutuklananlar bir süre sonra Malta Adası'na sürülmüştür. Malta'ya gönderilen ve sürgün kampında tutulan kimseler arasında sadrazam, şeyhülislam, mebus, harbiye nazırı gibi ileri gelenler de yer almıştır. Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir, İsmet İnönü gibi paşaların da sürülmek istenip yakalanamadığı bilinmektedir.
İlhan Berk (1918-2008) ”Şiiri her şeyden önce lirik olarak düşünmemden ileri geliyor. Bu bir çizgide ilerliyor, benim şiirim lirik ve görsel” ifadeleriyle şiirini tanımlayan, modern dünya şiirinin iki büyük şairi sayılan Arthur Rimbaud ve Ezra Pound´un şiirlerini çeviren, İkinci Yeni Akımı şairlerinden olan şairimizdir. Kaleme aldığı bu mektup ise Fransız Şiiri adlı kitabın içeriğine dairdir.
İçeriğinde; "Aşiyan", "Muhami Sıtkı Bey", "Grand Librairie Mondiale" başlıklı yazılar ve arkasında "Çocuk Müsabakası" ile "Sami Paşazade Sezai Beyefendinin en son resimleri" yazılı görsel bulunmaktadır.
1891-1944 yılları arasında çıkarılan ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun yayın organı olan Servet-i Fünun, Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili yayınlarındadır.
"… Geçen gün bilvesile duyduğuma göre Hükümet, sefirleri hep yeni zevatdan terkib etmek niyetinde imiş. Bu vaziyetin istisnası olub olmayacağını tahmin edemiyorum."
Farklı ülkelerden kostümler giymiş cocuklar kromolitograflı ticaret kartı.
Reklamcıların bunu yapmaktaki amacı kart setlerini elde etmek isteyen çocukların ebeveynlerini kartların bulunduğu ürünleri almaya ikna edecek çocuklara güvenmesiydi.