Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından bizzat yönetilen Başkomutanlık Meydan Muharebesi´nin ardından Mustafa Kemal savaş meydanını incelerken Berberçamı mevkisinde top mermisinin açtığı bir çukurda bir şehidin kolunun sancağı gök yüzüne doğru tutar vaziyette kaldırdığını görmüştür. Bunun üzerine şehidin kim olduğunun araştırılması istenmiş ama künyesine ulaşılamamış şehide "Meçhul Asker" denmiştir. Mustafal Kemal Atatürk verdiği emirle "Meçhul Asker" nezdinde Kurtuluş Mücadelesi´ne katılmış şehit ve gaziler için burada bir abide yapılmasını uygun görmüştür.
Telgrafta, "…İzmir´in Yunan´a ilhakı ile başlayarak vücud-ı vatan dilim dilim parçalanıyor. Bunu idrak eden ve hiçbir vakitde ölümden korkmayan biz Osmanlılar bu dakikadan itibaren vatanın parçalanmasını görmekdense …" ifadeleri yer almaktadır. Telgrafın çıkış yeri Yalova'dır.
Tevfik Kamil Bey mektubu, Hüsrev Gerede´nin Dışişleri Bakanlığı´na gönderdiği raporların, diğer elçiliklere örnek teşkil edecek derecede çok özenli ve düzenli bir şekilde hazırlandığı hususunda kendisini tebrik etmek için kaleme almıştır.