Reha Oğuz Türkkan (1920-2010) Türk hukukçu, yazar, Türkolog, psikolog, senarist ve akademisyendir. Doğum tarihini daha sonradan Türkçülük Günü olarak kutlanan 3 Mayıs olarak değiştirmiştir.
Türkiye´nin en uzun ömürlü mizah dergilerinden olan Akbaba, 1922 yılında Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon tarafından kurulmuş ve kesintilerle birlikte 1977´ye kadar yayın hayatını sürdürmüştür. Zaman içerisinde de toplumun yoksul kesiminin dergisi olarak geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
Şiire, Garip şiirine yakın bir anlayışla, sokak dilini ustaca kullanarak başlayan ve giderek II. Yeni´ye yaklaşan Metin Eloğlu (1927 - 1985) ressam olarak da lekeci bir anlayışla soyut ve figüratif çalışmalar yaptı. Çok sayıda sergi açtı ve çok sayıda ödül aldı. / Paspartulu ve gümüş yaldızlı ahşap çerçeve içinde (Çerçeve boyutları: 33x38 cm)
Eşkenaz Rabbisi olan Dr. Marcus imzası mevcut olup, Yeşa Sorstein ve Ra´ana Blumental´e ait evlilik sözleşmesidir. Osmanlı fiskallerinin üzerinde damada ve 2 farklı şahite ait imza bulunmaktadır
Üzerinde çeşitli imzaların yer aldığı paspartunun arkasında Kayseri Mebusu tarafından kaleme alınan, "Bu fotoğraf; Selanik´in Sedes çiftliğinde sahibi bulunan merhum Ali Rıza paşanın vermiş olduğu bir ziyafetin hatırasıdır. Uzun senelerin yadigarıdır. Şimdiye kadar ben sakladım, benden sonra mahve uğramaması için en ziyade münasebeti ve münasibi bulunan merhumun kerimesi ve sayın Korgeneral Galip Türker´in refikası sayın Bayan Türker´e terk etmeyi münasip gördüm. Ebedî saygılarımla takdim ediyorum 12-4-940, Kayseri Mebusu -imza-" yazısı mevcuttur.
Arkası yazılı ve postadan geçmiş kartın ön yüzünde "Ertuğrul Muhsin" yazısı ve "Baykuş" piyesinden bir dize yer almaktadır: "Kadınım girmemişti kabre henüz..."
2005 yılında beyazperdeye taşınan yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı, başrollerini Nurgül Yeşilçay ve Onur Ünsal’ın üstlendiği unutulmaz filmin klaketi. Filmde ayrıca Müjde Ar, Fikret Hakan, Füsun Demirel, Metin Akpınar ve Eylem Yıldız rol almıştır.
"Harici ve dahili bütün teşvikat ve tesvilata tamamen bigane kalarak ve hakiki vatandai hislerimle mütehassis olarak memleketin selamet ve saadetine ve hususat-ı ilmiye ve fenniyeye hasr-ı fikr ve mesai edecek gençlerin vatanına merbut ve muhib herkesden, daima himaye ve muavenet göreceklerini beyan ile muvaffakiyetler temenni eyler ..."
Hasan Kavruk´un resim atölyesi şefliği yaptığı İstanbul Çapa Uygulama Orta Okulu öğrencilerinden Gürbüz Erdemir bu ödevinde az fakat değişik armonili resimler yapmayı amaçlayarak çevresindeki eser çeşitlerinden örnekler vermiştir. Camilerin, türbelerin, sebillerin, mezarlık ve surların resimlerini çizmiş, cami ve türbelerin halk tarafından en çok ziyaret edilenleri seçmiş, Türk-Bizans sanatından da örnekler vermiştir. Kitapçıkta 9 adet çizim bulunmaktadır.
"Hattat ve üstadım muhterem Halim Bey,
Bade´s-selam
Size iki garip talebe gönderiyorum. Bunlara lazım gelen himmetinizi âlî tutmanızı saygılarımla rica ederim. 21 Kanunisani 947 imza Abdülkadir"
Arka yüzü: "Fındıklı´da Güzel Sanatlar Akademisi"
Hüsrev Gerede´nin memlekette olan olayları ve yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti´nin elçiliklerinde geçerli kuralları öğrenmek için Dışişleri Bakanı müsteşarlarından Tevfik Kamil Koperler´e gönderdiği şahsi mektuplarına, Tevfik Kamil Bey´in topluca cevap verdiği mektubudur. Cevaplarda, diplomatik pasaportu kimlerin kullanabileceği, Osmanlı´dan kalan madalyaların hangilerinin kullanılıp kullanılamayacağı, frak ile hangi renk yelek giyileceğinden elbise ve ziyafet paralarının nasıl ödeneceğine kadar yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti´nin elçilik mevzuatına dair birçok hususa değinilmiştir.