Beş Hececilerden Halit Fahri Ozansoy´un (1891 - 1971) Varlık dergisi ve Varlık yayınları sahibi Yaşar Nabi Nayır´a mektubu… / Eski ahşap çerçeve içinde (Çerçeve boyutları: 15,5 X 22,5 cm)…
Hayatı hakkında bildiklerimiz sınırlı olsa da, geriye bıraktığı eşsiz resimleriyle sanat tarihinde mühim bir yer tutan İtalyan asıllı ressam Luigi Mayer (1755 - 1803), Orta Doğu´yu en detaylı resmeden Avrupalı ressamlardan biri addedilir. 1776 yılında İstanbul´a İngiliz Büyükelçisi olarak atanan Sir Robert Ainslie´nin maiyetine katılarak şehre ayak basan Mayer, burada bulunduğu yıllarda masalsı şehri ustalıkla resimlemiştir. Antik Doğu´ya oldukça meraklı olan Ainslie, tüm masraflarını karşılayarak kendisini Osmanlı topraklarında bulunan tarihi eserleri resimlendirmesi için görevlendirmiş ve böylece Mayer´in arkeolojik sitler başta olmak üzere Anadolu ve Orta Doğu topraklarında 1794 yılına kadar çizeceği enfes resimler tarihe geçmiştir. Yalnızca antik kalıntılar ile sınırlı kalmayıp etnik tipleri ve kostüm çeşitliliğini de resimleyen Mayer´in eserleri 1800´lü yıllardan itibaren taşbaskı gravürler halinde geniş kitlelere yayılmış ve hayli popüler hale gelmiştir.
17. Kolordu, Osmanlı İmparatorluğu´nun I. Dünya Savaşı dönemi askerî birimlerinden biri, Von Makenzin ise I. Dünya Savaşı sırasında başarılarından dolayı Alman İmparatorluğu´nun en önde gelen askerî liderlerindendir.
Osmanlı hat sanatında çok sık kullanılan yazı çeşitlerinin alt alta sıralanarak yazıldığı levhalar, hattatların farklı yazılardaki becerilerini göstermek açısından tercih ettikleri bir kompozisyon olmuştur.
İstanbul´dan Mısır´a uzanan bir seferde uçağının düşmesi sonucu Türk havacılık tarihinin ilk şehidi Fethi Bey´den başlayarak, Türk havacılığının ilk kırk şehidinin isimleri ve şehitlik sebepleri yazılmıştır.
1869’da Eskişehir’de doğan Abdullah Azmi Efendi, eşraftan Müftüzâde Hacı Kasım Efendi’nin oğludur. İlk ve orta öğrenimini mahalle mektebi ve Eskişehir Rüştiyesi’nde tamamladıktan sonra, bir süre amcası Eskişehir Müftüsü Süleyman Hakkı Efendi’den özel ders aldı. 1895 yılı Haziran ayında İstanbul’a gelerek Fatih Medresesi’nde Dersiam Çarşambalı Hacı Ahmet Efendi’nin derslerine devam etti ve 1901’de Müderrislik icazeti aldı. Bu arada Hukuk Mektebi’nde öğrenim yaparak 1902’de mezun oldu. Muhtelif mahkemelerde hakimlik yaptı. Meclis-i Mebusan´da, 1. ve 2. TBMM dönemlerinde mebus olarak bulundu. 11 Mayıs - 5 Kasım 1922 arası, üçüncü ve dördüncü TBMM hükümetlerinde Şer’iye ve Evkaf Vekilliği yaptı.
Kırmızı ve Yeşil sancakların ortasında "Yaşasın İttihad ve Terakki Cemiyeti" yazılı, en üst satırlarda "Yaşasın Mİllet-i Osmaniye, Yaşasın Kanun-i Esasi, Yaşasın Meşrutiyet-i meşru-i" yazılı, orta kısımdaysa "Sultan Mehmed Reşad Han Hazretleri Hükümet-i Meşru-i Meşrutiyet-i Osmani´nin birinci hükümdar-ı zişanı" yazılıdır.
Cihan Harbi´nde Osmanlı Devleti´ne karşı ayaklanan Hicaz Bedevîlerine karşı mücadele eden Mülazım-ı Sanî Behzad Efendi´ye Harp Madalyası verildiğine dair beratın arka yüzünde Hicaz Kuva-i Seferiyesi Kumandanlığı mührü ve Medine müdafii Fahrettin Paşa'nın (Türkkan) imzası yer almaktadır.