Vatandaşların alışveriş masraflarını hesap etmesi ve kayıt altında tutması alışkanlığını yaygınlaştırmak amacıyla Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti tarafından yayınlanan defter.
İsrail´in, İzmir Enternasyonal Fuarı´na yirminci defa katılması münasebetiyle yayınladığı, fuardaki İsrail firmalarının ve İsrail Devleti´nin tanıtım kitapçığı.
Arka yüzünde yer alan mektup "Sevgili Ümmühan Hanım: Kurban bayramınızı bütün kalbimizle tebrik eder sizin ve yengem hanımın saadet ve hürmetle ellerinden Fethi Bey´in gözlerinden öperiz. Biraderiniz. 9 Haziran 1927" şeklindedir.
Mektubun tam metni:
"Pek muhterem sermuharririm efendim,
Gerek zat-ı alileriniz ve gerek sevgili "İkdam"ın karileri tarafından lütfen ve teşviken izhar buyurulan asar-ı teveccühün ayn-ı samim müteşekkiriyim. Afif ve müstakim gazetenize haftada iki değil, yedi makale yazmak bile canıma minnettir ancak boş vaktimin kılleti buna mani-i katidir. Mamafih tarafı alilerinizden sadrolan bir talebe yalnız inkıyat ile mükabele edebileceğim için badezin haftada bir yerine beş günde bir makale takdimine çalışmayı deruhte ile temin-i meveddet ve tekid-i hürmet eylerim pek muazzez sermuharirim efendim."
Celal Nuri İleri mektubunu, yayımladığı Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası adlı dergiye "İsviçre Hatıratı" başlıklı yazılarını gönderen Samipaşazade Sezai´ye teşekkürlerini ve yazının okuyucu tarafından çok beğenildiğini bildirmek için kaleme almıştır. Ayrıca Samipaşazade Sezai´nin elinde çıkan bir çıbandan haberdar olduğunu, bu denli önemli bir yazarın parmağında çıkan bir çıbanın güzeller güzeli bir kızın yüzünde çıkan bir çıban kadar kendisini üzdüğünü dile getirerek geçmiş olsun dileklerini iletmiştir...
O dönem Hüdavendigar Vilayeti (Bursa) Mektupçusu olarak görev yapan Süleyman Nazif, mektubunda kendisinden istenen görevi yerine getirmeye muktedir olmadığını dile getirmiştir.
ANKARA kitabı, Rodoslu Celâlettin Nuri´ye hitaben imzalanmıştır: "İrfan ve faziletini takdir ettiğim aziz oğlum Celalettin Nuriye yadigarım olsun. 25.10.1939 Mehmet Emin Yurdakul"
Mektubun ilk paragrafında Aydemir Balkan´ın hastalığına üzüldüğünü belirten Türkeş, ikinci paragrafta İsmet İnönü´nün başvekil olduğunu duyduğunu belirttikten sonra bunun millete neye mal olacağını şu ifaderle belirtmiştir: "Kin ve garaz politikası, nüfuz ticareti ve arsız damadının entrikaları ile Türkiye birkaç yıl daha kıvranacaktır. Dünya medeniyyet hamleleri içinde ileri fırlarken biz yine her şeye sırt çevirmiş olarak şakşakçılık ve el öpme, etek öpmelerle ve belirli bir soyguncu zümrenin halkı sömürmesine seyirci kalmakla oyalanacağız demektir. Ahmet Emin Yalman ve Falih Rıfkı ve hempalarının elinde bulunan basın, mütemadiyen bu durumun devamını sağlamak için yalan yayımına devam edecek ve ne olursa yine bakımsız, fakir Türk köylüsüne ve Türk halkına olacaktır." Mektubun devamında, "yıllanmış ve kaşarlanmış politika bezirgânlarından" millete hiçbir hayır gelmeyeceğinin muhakkak olduğunu belirten Türkeş; bu düzeni yıkmanın, temelini "Hür Türkler Birliği"nin oluşturacağı aydın Türk çocuklarına bağlı olduğunu hatırlatmış ve birliğin prensiplerini maddeler halinde sıralamıştır: 1) Milliyetçilik, Türkçülük ve Türkçecilik 2) Ülkücüyüz 3) Toplumcuyuz 4) Halkçılık 5) Köylücülük 6) İlimcilik 7) Ahlâkçılık 8) Gelişmecilik 9) Endüstricilik ve teknikçilik... Mektup üzerinde ayrıca Alparslan Türkeş´in el yazısıyla kaleme aldığı şu not yer almaktadır: "Türkiye´ye gidecek emin arkadaşlar olursa elden bazı yazı ve mektup göndermek istiyorum. Hamzaya da mahsus selâmlarımı yazmanızı rica ederim."