Hayatı hakkında bildiklerimiz sınırlı olsa da, geriye bıraktığı eşsiz resimleriyle sanat tarihinde mühim bir yer tutan İtalyan asıllı ressam Luigi Mayer (1755 - 1803), Orta Doğu´yu en detaylı resmeden Avrupalı ressamlardan biri addedilir. 1776 yılında İstanbul´a İngiliz Büyükelçisi olarak atanan Sir Robert Ainslie´nin maiyetine katılarak şehre ayak basan Mayer, burada bulunduğu yıllarda masalsı şehri ustalıkla resimlemiştir. Antik Doğu´ya oldukça meraklı olan Ainslie, tüm masraflarını karşılayarak kendisini Osmanlı topraklarında bulunan tarihi eserleri resimlendirmesi için görevlendirmiş ve böylece Mayer´in arkeolojik sitler başta olmak üzere Anadolu ve Orta Doğu topraklarında 1794 yılına kadar çizeceği enfes resimler tarihe geçmiştir. Yalnızca antik kalıntılar ile sınırlı kalmayıp etnik tipleri ve kostüm çeşitliliğini de resimleyen Mayer´in eserleri 1800´lü yıllardan itibaren taşbaskı gravürler halinde geniş kitlelere yayılmış ve hayli popüler hale gelmiştir.
Ressam olarak lekeci bir anlayışla soyut ve figüratif çalışmalara imza atan Eloğlu, çok sayıda sergi açmış, 1967’de düzenlenen 1. DYO Resim Sergisi´nde ve 1976’da yapılan İstanbul Yarımca Sanat Şenliği’nde birincilik ödüllerine layık görülmüş önemli bir sanatçımızdır.
Ressam olarak lekeci bir anlayışla soyut ve figüratif çalışmalara imza atan Eloğlu, çok sayıda sergi açmış, 1967’de düzenlenen 1. DYO Resim Sergisi´nde ve 1976’da yapılan İstanbul Yarımca Sanat Şenliği’nde birincilik ödüllerine layık görülmüş önemli bir sanatçımızdır.
27 Mayıs darbesinde aktif şekilde rol alan Alparslan Türkeş, Korgeneral Cemal Madanoğlu´nun inisiyatifiyle Türk Silahlı Kuvvetleri´nden emekli edilerek Yeni Delhi büyükelçilik müşaviri olarak Hindistan´a gönderilmiştir. Gönderdiği mektuplardan anlaşılacağı üzere, her ne kadar sürgün edilmiş olsa da, arkadaşlarından istediği gazete kupürleriyle vatanından haber almaya çalışmış ve bilhassa darbeyle alakalı konularda kayıtsız kalmamıştır. Nitekim Fransızca kaleme aldığı 12 Eylül 1961 tarihli mektubunda, 27 Mayıs darbesinin gerçekleştirilmesinde başatlar arasında olsa da, Adnan Menderes ve diğer DP´li bakanların idamına karşı çıkmıştır. Bunun yanı sıra 6 Mart 1962´de kaleme aldığı mektuplarda, ülkenin içinde bulunduğu siyasi durum ve dönemin hükümeti hakkında, "İnönü ve C.H.P entrika ve çıkar, dalavere peşindedir. Eski kötü huylarını aynen muhafaza ediyorlar..." şeklinde yorumda bulunmuştur. 3 Mart 1962 tarihli mektubunda 22 Şubat Darbe girişiminden, " Acemice, akılsızca ve yarım iman, yarım iradeye dayanan teşebbüs maalesef çok kötü oldu." sözleriyle bahsetmiştir.
Türk edebiyatında "Maviciler/Mavi Akımı" olarak bilinen 1952 yılında Attilâ İlhan´ın öncülüğünde bir araya gelen; Ferit Edgü, Orhan Duru, Özdemir Nutku, Ahmet Oktay, Demir Özlü, Tahsin Yücel, Tarık Dursun K., Teoman Civelek ve Ali Püsküllüoğlu´nun yazdığı dergi.