OSMANLI DÜNYASI, 23.12.2022 saat: 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle canlı mezat başlayacaktır. Kitap, Dergi ve süreli yayın hariç tüm ürünlerden % 20 ürün KDV'si alınmaktadır. Komisyon Oranı: % 20 + KDV'dir. ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 1 HAFTADIR.
"… Âsitane-i aliyyede Çarşamba pazarında kâin Damadzâde Mehmed Murad Efendi´nin bina ve ihyasına muvaffak oldukları hangâh-ı Nakşibendiyyede şeyh olub hasbe´l-makdûr devâvîn-i Farisiyye ve bahusus Hz. Mevlâna´nın (k.s.) muizz-i Kur´ân olan Mesnevi-i Şerif´i müzakeresiyle evkat-güzâr olduğumuz sebebiyle bi´d-defeat kavaid-i Farisiyyeyi havi olan "Mefâtîhu´d-Dürriyye" ismiyle müsemma risale müzakere olunmuş idi ve lakin derun-ı risalede haiv ve zevaide müteallik mesail mevcude olduğundan maada ibaresinden murad eylediği mana usret ile istihraç olunub bu ecilden mübtedilere taallümü umur-ı asireden olmağın binaen ala hâzâ teşne-dilân-ı âb-ı zülal- lisan-ı Farsî olan mübtediyana kolay olmak için Türkçeye zevaidini tarh ile tercüme olundu..."
Sırtı kısmen ayrıktır.
Türk dilinde kullanılan Arapça ve Farsça kelimelerle Türkçeye Batı dillerinden girmiş bazı kelimelere de yer veren lügat; kelimelerin seçilişi, anlamlandırma ve örnek cümleler bakımından döneminde ileri seviyede kabul edilmiştir. Sözlük "fetva" kelimesine kadar Muallim Naci tarafından hazırlanıp yayımlanmış, Nâci´nin ölümü üzerine geri kalan kısmı, Müstecabizâde İsmet Bey tarafından tamamlanmıştır.
Sırt kısmı kısmen ayrıktır.
"Lisan-ı Fransevide kesretle mütedavil bulunan fenni ve edebi, resmi ve gayriresmi tahminen 20 bin kelime ve tabiri ve ekser kelimatın maba´dında mevki-i istimalleri irae olunmak üzere birçok emsile-i müfideyi havi lügat kitabıdır"
"Vulgariser" kelimesinde bittiğinden ötürü sondan eksik olma ihtimali vardır.
Eğitime dair fikirleri ve uygulamaları ile tanınan Osmanlı Maarif Nazırı Emrullah Efendi´nin başyazarlığını yaptığı Muhîtu´l-Maârif, başlangıç halinde kalmış bazı ansiklopedi çalışmalarından sonra Türkçede modern anlayışla hazırlanan genel konulu ilk ansiklopedidir.
"İsveçli seyyah-ı meşhur Dr. Sven Hedin´in bundan dört sene mukaddem Tibet arazi-i mechulesinde ve sath-ı bahirden beş altı bin metre irtifaındaki yaylalarda vuku bulan mühim bir seyahati hakkında kaleme alıb ahiren neşredilmiş olan eserinin tercümesidir."
Son 3 sayfası ayrıktır.
"Hendese ve müsellesât mesaili ile mesail-i hendesiyyenin usûl ve suret-i halleri"
Bazı sayfalarının köşesine mürekkep bulaşmıştır. Sırtı kısmen ayrıktır.
"Kuvvet ve hareket ve muvazenetin ahval-i mütenevviasıyla bunların tatbikatından bâhis olduğu gibi makinelerden ve bilhassa buhar makinelerinden bir suret-i icmaliyede malumatı câmi olub mekatib-i idadiyye-i şahane şakirdanına tedris olunmak üzere suret-i mahsusada tahrir olunmuşdur."
Bazı sayfaları üzerine kurşunkalemle notlar alınmıştır.
3. Kısım: KİMYÂ-YI İSPENÇİYÂRÎNİN ŞİBH-İ KÂLÛYÂT KISMI, Araks Matbaası, İstanbul 1327, 122+104 s.; KİMYÂ-YI TAHLÎLÎ, Ahmed Vefik, Reşadiye Matbaası, İstanbul 1327, 456 s., 14x21 cm
Bazı sayfaları üzerinde kurşunkalemle notlar vardır. Sırtı yıpranmıştır.
Edebiyat tarihçisi ve eğitimci İsmail Habib Sevük tarafından kaleme alınan ve Tanzimat Edebiyatı, Servet-i Fünun Edebiyatı ve Milli Cereyan Edebiyatı şeklinde bölümlenen eserde Türk edebiyatı, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar yer yer Fransız edebiyatı ile karşılaştırmalı olarak anlatılmaktadır. Eser öznel değer yargılarından dolayı Mehmed Rauf, Ahmed Haşim ve Cenab Şahabeddin´in de katıldığı tartışmalara yol açmıştır.
Yazıldığı tarihten bu yana büyük ilgi gören Sadi Şirazî´nin ünlü Farsça eseri Gülistan, çoğunlukla günlük hayatta karşılaşılan olaylar dikkate alınarak ahlaki ve edebî sonuçlar çıkarılabilen hikâye ve nüktelerle süslenmiş; Farsça ve Arapça şiirlerin yanı sıra ayet, hadis ve atasözlerine de yer vermiştir.
Lekeli ve kenardan hafif yırtık sayfaları mevcuttur.
Hayatını Türklüğün ilim, fikir ve sanatta yetiştirdiklerini araştırıp tanıtmaya adayan, "Osmanlıların yegâne kitabiyat mütehassısı" Bursalı Mehmed Tahir, ülkemizde biyografi, özellikle de bibliyografya çalışmalarının değer kazanmasında öncü bir araştırmacıdır. Kendisine şöhret kazandıran bu eserinde yazar, savaşmaktan başka şey bilmez, ilim ve düşünce faaliyetlerinden yoksun bir kavim gibi görülmek istenen Osmanlı Türklüğünün çeşitli sahalarda sayısız müellifler yetiştirip engin bir kitap hazinesine sahip olduğunu delillerle ispat etme düşüncesinden hareket etmiş ve eseriyle, düşüncesine bio-bibliyografik bir temel oluşturmuştur. Mehmed Tahir, son ve aynı zamanda en geniş çaplı olup kendisine şöhret kazandıran bu eserini, yirmi yıllık bir çalışmanın ardından, I. Dünya Savaşı sırasında ortaya koymuştur.