20. yüzyılın başlarında İngiliz ve Fransızlara göre havacılık, yalnızca Batılılar tarafından yapılacak bir uğraştı; Türklerin ve Müslümanların en az yüz yıl daha bu alanda varlık göstermesi mümkün değildi. İttihat ve Terakki hükûmeti hem bu algıyı değiştirmek hem de İslam dünyasının güvenini kazanmak amacıyla, İstanbul – Şam – Beyrut – Kudüs – Kahire hattını izleyecek bir uçuş planladı. 27 Şubat 1914’te başlayan ve Türk havacılık tarihinde önemli bir yer tutan bu uçuş, ne yazık ki, iki uçağımızın düşüşü, üç havacımızın şehadetiyle yarıda kaldı. İki uçağın düşüşü üzerine, 13 Mart 1914’te Yüzbaşı Kemal Bey ve Yüzbaşı Salim Bey, gönüllü olarak “Ertuğrul” adlı uçakla Kırklareli’nden havalandılar. Ancak uçuşun daha başlarında arızalanan uçak, Edremit’te bir ağacın üzerine düştü. Halkın yardımıyla kurtarılan ve bir arabayla hastaneye götürülen Kemal Bey ve Salim Bey, bir çocuğun oyuncak uçağını göstererek “Sizi bu tayyare ile bekliyorduk ama arabalar getirdi.” sözü karşısında gözyaşlarını tutamadılar. Artık kullanılamaz hale gelen uçağın yerine, Edremit halkının bağışlarıyla yeni bir uçak alındı. “Edremit” adı verilen ve yine Kemal Bey ve Salim Bey’in kullandığı bu uçak, 1 Mayıs 1914’te Kudüs’te büyük gösterilerle karşılandı ve nihayet 9 Mayıs 1914’de Kahire’ye ulaştı. Marmara Denizi üzerinde ilk uçuşu gerçekleştiren bu iki kahraman havacımızdan biri olan Kemal Bey, Çanakkale Savaşı’nda Kerevizdere çarpışmalarında şehit düşmüştür. Salim Bey ise Kafkas Cephesi’nde savaşmış, Ruslara esir düşmüş, sonrasında Milli Mücadele’ye katılarak çeşitli yararlıklar göstermiş, Soyadı Kanunu’ndan sonra “İlkuçan” soyadını almış ve 1937 yılında vefat etmiştir.